Haber

CHP Milletvekili: Elazığ’da da çevre felaketi yaşama riskiyle karşı karşıyayız

EVREN DEMİRDAŞ

CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Erzincan Elazığ’ın Maden ilçesinde 2017 yılında yaşananın benzeri bir çevre felaketi tehlikesinin yaşanabileceğini söyledi. İlçede özel bir firmanın bakır madeni arama çalışmaları nedeniyle önlem alınmaması nedeniyle ilçede heyelan riski bulunduğunu belirten Erol, “Maden Bakır İşletmesi’nin çalışmaya devam etmesinin hiçbir mantığı yok. Yani bir mahalleyi, yerleşim bölgesini heyelan açısından riskli bölge ilan ettiniz ama riskli.” “Bölge olarak ilan ettiğiniz bölgede taş ocağı halen faaliyette” dedi.

CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Erzincan 1996 yılında İliç ilçesinde meydana gelen siyanür liç kazık kaymasının ilçede oluşturduğu heyelan tehlikesi ve Elazığ’ın Maden ilçesindeki bakır madeni çalışmaları hakkında açıklamalarda bulundu. Errol, ErzincanFelaketin meydana geldiği yerle ilgili geçmişte bir parlamento sorusu sunduğunu hatırlatarak, önlemlerin alınmadığı ve aynı olayın Elaziniz’in Maden Bölgesi’nde olabileceği konusunda uyardı.

“BU HEYELAN DEĞİL, ÇEVRE AFETİDİR”

Erzincan CHP Milletvekili Gürsel Erol, heyelan felaketi öncesinde altının çıkarıldığı bölgeye ilişkin 2022 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na alınan tedbirlere ilişkin soru önergesi sunduğunu belirterek, “Enkaz altında işçiler var. Bir an önce güvenli yaşamlarına kavuşturulmaları gerekiyor.” Can kaybı yaşanmadan hayatlarına kavuşmaları dileklerimizi iletelim. Ben de 2022 yılında bölge milletvekiliyim. Erzincan O dönemde milletvekili bulunmadığı için Erzincan teşkilatımızın Erzincan ve İliç Bölgelerinde yaşayan vatandaşlarımızın talebi üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na soru önergesi verdim. Bu soru önergesinde bugün Erzincan İliç’te yaşanan felaketle ilgili sorunlarımız ve sorularımız vardı. Bakanlığın buna verdiği yanıtlar şöyle oldu: Öncelikle şunu belirteyim; Erzincan İliç’te yaşananlar bir afet ya da heyelan değil. Heyelan, doğal bir ortamın doğal yollarla çökmesi sonucu oluşan heyelan hareketidir. Ancak burada doğal bir heyelan yaşanmadı. Tam tersine teknik yanlış uygulamalar ve alınmayan önlemler nedeniyle çevre felaketi yaşandı. “Yani bu bir heyelan değil, bir çevre felaketidir” dedi.

“KEBAN VE ATATÜRK BARAJINA SİYANÜRÜN KARIŞMASI RİSKİNDEN BAHSEDİYORLAR”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın heyelanın yaşandığı bölgede tedbir alındığı yönünde yanıt verdiğine işaret eden Erol, “Ancak dün yaşanan çevre felaketiyle birlikte yazıda bahsedilen tedbirlerin pratikte alınmadığını gördük. Yani sadece kağıt üzerinde verilen cevaplar yeterli değil. Bakanlıklar vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğinin korunmasına yönelik tedbirleri alacak.” Tedbirler işletmelerin kar oranını artıracak uygulamaları hayata geçirmeye yönelik değil, vatandaşlarımızın can güvenliğini sağlayacak ortamların hazırlanmasına yönelik olmalıdır. Ayrıca bilim adamlarının İliç hakkında çok ciddi uyarıları var. Oradaki siyanürün Keban’a ve Atatürk Barajı’na karışma riskinden bahsediyorlar. Eğer böyle bir şey olursa Allah korusun. “Bu, ülkemizi felakete sürükleyebilecek önemli bir süreçtir. CHP Genel Merkez temsilcilerimiz bunu önümüzdeki hafta Meclis’te gündeme getirecekler” dedi.

ELAZIĞ’DA ÇEVRE AFETİNİ YAŞAMA RİSKİ VAR”

Erol, Erzincan’ın İliç ilçesinde yaşanan çevre felaketinin benzerinin Elazığ’ın Maden ilçesinde de yaşanabileceğini söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

“Bu konudan Elazığ’ı bağlayacak bir örneğe geçmek istiyorum. Elazığ’ımızda da aynı risk var. Siyanür riski yok evet ama Elazığ’da çevre felaketi yaşama riskimiz de var. Yanımdaki fotoğraf Bakır Maden İşletmesi’nin döktüğü moloz yığını. Burayı defalarca anlattım.” Birkaç kez oraya gittik, madende basın açıklaması yaptık, toplantılar yaptık. 2022 yılından itibaren soru önergelerini Bakanlığa sunduk. Burada önlem alınması gerektiğini söyledik. Bu madenin Camikebir İlçesi riskli alan dedik. Cumhurbaşkanlığı kararıyla bu bölgenin riskli alan ilan edildiğini belirtmiştik. Hatta Elazığ kamuoyunun bildiği gibi eski madenin girişinde tarihi bir köprümüz vardı. Bu baskı nedeniyle heyelan meydana geldi, heyelan meydana geldi ve o köprü yıkılıp hasar gördü. Bu nedenle Madenin girişi bile değiştirildi. Bakanlığa sunduğum soru önergesinde Bakanlık bana şu cevabı verdi: ‘Bu konuda yetkili makamları uyardık ve altı ay içinde bu cürufun kaldırılmasını emrettik. Ancak daha sonra diğer yetkili kurumlar bize yaptıkları yazışmalarda “bu cürufun temizlenmesi teknik olarak mümkün olmadığından cürufun yerinde bırakıldığını” ifade ettiler.

“FELAKET GELDİKTEN SONRA GEÇMİŞ DİLEKLERİNİZİ İLETMEK DEĞERLİ DEĞİLDİR”

Maden Bakır İşletmesi’nin bu risklerle çalışmaya devam etmesinin hiçbir mantığı yoktur. Buradan Elazığ Valimizi, Çevre ve Şehircilik Bakanımızı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızı uyarmak istiyorum. Afet yaşanmadan önce önlem alınması gerekiyor. Bu felaketin ardından acil şifalar dilemenin, bakanları, bürokratları oraya göndermenin, devletin tüm kurumlarını çözüme katkı sağlamak için seferber etmenin bir anlamı yok. “Önemli olan bu felaket yaşanmadan önce bilim adamlarının önerileri ve teknik kişilerin yönlendirmeleri doğrultusunda önlem almaktır.”

Kaynak: ANKA / Yerel

selendihaber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu